Tasavvuf Dersleri

Sosyal medyada, televizyonlarda, sohbet ortamlarında sıklıkla duyduğumuz bir kelimedir tasavvuf. 00:00 Tasavvuf Nedir? 00:40 Acaba gerçekte tasavvuf nedir? 05:41 Şeriat ve Hakikat Ayrımı 08:46 Tasavvuf ve Ahlak Kimisi tasavvufu o kadar yüceltir ki adeta tasavvufsuz bir Müslümanlık mümkün değilmiş gibi düşünmeye başlarız. Kimisi de o kadar kötüler ki tasavvufun tamamının şirk, mutasavvıfların da müşrik olduğu kanaatine varırız.

Tasavvufun bir ilim olarak teşekkülü, ancak Peygamber (sas) Efendimizin vefatının ardından birkaç asır geçtikten sonra tamamlanır. Bu, yalnızca tasavvufa has bir durum da değildir. İslâmî ilimlerin doğuşu Hz. Peygamber’den sonraki asırlar içerisinde gerçekleşmiştir. Müslümanların farklı din ve kültürlerle teması neticesinde zuhur eden problemlerle doğru orantılı bir şekilde İslâmî ilimler de ortaya çıkmıştır.

Tasavvuf, dünyevileşme karşısında Hz. Peygamber’in ideal yaşantısına dönme kastıyla ortaya çıkmış bir ilimdir. Tasavvuf, türediği kök itibariyle farklı kelimelerle ilişkilendirilir. Bu kelime kökleri içerisinde en çok kabul göreni yün anlamına gelen sûf köküdür.

Tasavvufî eğitim tahalluk ve tahakkuk aşamalarından oluşur. Tahalluk, ahlâklanma yani kişinin güzel ahlâkı kuşanmasıdır. Tahakkuk ise hakikate ermektir. Hakikat, ilâhî gerçeklere âşinâ olmak, keşf ve ilham gibi bilgi kaynaklarına ulaşmaktır. Dinin emir ve yasaklarına riâyet ederek ahlâkını güzelleştiren kula Rabbi tarafından çeşitli ikramların verilmesi söz konusu olur. Bu ikramlar hakikat kapsamında değerlendirilir.

Önceki bölümde tarikatlar üzerinde durmuştuk. Bu bölümde ise tasavvufun tesir halkası ve tekkeleri konuşacağız. Tasavvufî eğitim yapılan kurumlara tekke adı verilir. Tekkeler, hicrî ikinci asırda kurulmuş müesseselerdir. Tekkelerin temellerini Peygamber (sas) Efendimizin mescidinde bulmak mümkündür. Mescid-i Nebevî, Peygamber Efendimiz zamanında yalnızca namaz kılınan bir yer değildir.

Önceki bölümde tasavvufun tesir halkası üzerinde durmuştuk. Bu bölümde ise tasavvufun kaynağını konuşacağız. Tasavvuf, Peygamber (sas) Efendimizin örnek yaşantısına dayanan bir ilimdir. Tasavvufun özellikle İslâm’ın ihsân boyutu olarak İslâmî ilimler arasında önemli bir yeri bulunmaktadır. Temeli Kur’an’a ve Sünnet’e dayanır. Bu husus, daha ilk asırlardan itibaren sûfîlerce ifade edilmiştir.

Önceki bölümde tasavvufun kaynağı üzerinde durmuştuk. Bu bölümde ise tasavvufun ahlak ile olan ilişkisini konuşacağız. Tasavvuf, kulu insan-ı kamil mertebesine yükseltmeyi gaye edinen bir ilimdir. Bu mertebeye ulaşmak, kötü huylar ve her türlü çirkinliklerden uzaklaşıp güzel ahlak ile donanmaktan geçer. Dolayısıyla tasavvuf bir ahlak ilmi olarak da adlandırılır.