
SESLİ KİTAP
Son Kuşlar
Son Kuşlar, Sait Faik Abasıyanık’ın 1952’de yayınlanan hikâye kitabı. Sait Faik bu kitaptaki öykülerde denize, balıkçılara, ada yaşamına odaklanır. Doğanın nasıl yok edilmekte olduğuna ve doğanın yok olması konusuna ilk olarak “Son Kuşlar” adlı öyküsünde o yer vermiştir. Öyküden bir alıntı: “Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama, çocuklar, sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük. Sizin için kötü olacak. Benden hikâyesi.”
Yazan: Sait Faik Abasıyanık
Seslendiren: Şirin Deniz Kafalı
Son Kuşlar, Sait Faik Abasıyanık’ın 1952’de yayınlanan hikâye kitabı. Sait Faik bu kitaptaki öykülerde denize, balıkçılara, ada yaşamına odaklanır. Doğanın nasıl yok edilmekte olduğuna ve doğanın yok olması konusuna ilk olarak “Son Kuşlar” adlı öyküsünde o yer vermiştir. Öyküden bir alıntı: “Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama, çocuklar, sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük. Sizin için kötü olacak. Benden hikâyesi.”
Yazan: Sait Faik Abasıyanık
Seslendiren: Şirin Deniz Kafalı
19 Bölüm
03:16:44
Son Kuşlar
Kış, Ada'nın bir tarafında yerleşebilmek için rüzgarlarını poyraz, yıldız poyraz, maestro, dıramudana, gündoğusu, batı karayel, karayel halinde seferber ettiği zaman; öteki yakada yaz, daha pılısını pırtısını toplamamış, bir kenara oldukça mahzun bir göçmen gibi oturmuştur.
11:20
1. BÖLÜM
Bulamayan
Güzün vapurlar bizim köye yaz insanlarından başka insanlar getirir. Vapurun yaza göre tenha güvertesinde, yüzleri rüzgarla sakaldan hafifçe soluk, orta yaşlı insanların düşündüklerini, ciğerlerine hazla, derin derin deniz havası çektiklerini görmeye başladınız mı güzün ta içindesiniz demektir.
19:31
2. BÖLÜM
Yaşayacak
En mühim mesele elbette ki balığın çıkmasıdır. Balık, ilk fırtınalarla, ilk soğuklarla başlar. Hâlâ suları soğumamış denizin yüzünde kaçacak balıkların peşinde koşan kolyoz, artık daha derinlere inmiştir.
11:02
3. BÖLÜM
Kendi Kendime
Bu satırları yazarken, şöyle bir yerdeydim -yerin tasvirine girişmeden evvel zamanı da yazmam lazım geleceğini önce düşünmemiştim.
06:08
4. BÖLÜM
Radyoaktiviteli, Röportajlı Hikâye
Hususi, tepelerin içine doğru homurdanarak kıvrıldı. Şimdi maden suları ve banyolarıyla meşhur köye girmiştik. Yol bozuktu.
12:53
5. BÖLÜM
Bir Kaya Parçası Gibi
Barba Vasili, sandalın kıçındaki koltuğu suya bıraktı. Gözü ipte, küreklere asıldı. On dakika sonra arkamızdaki adayı da göremez olduk. Sis git gide bastırıyordu.
06:13
6. BÖLÜM
Gün Ola Harman Ola
Siz bir adamı hiç görmeden, iki dakika evvel öyle bir adamın İstanbul ilinde yaşadığını bile bilmeden, birdenbire, zanaatından ve adından seviverdiniz mi?
07:27
7. BÖLÜM
Ağıt
Sımsıkı tuttuğu ıstakoz ağını ellerinden nasıl çekip aldıklarını görmedim.
O kadar bu emektar ağla gömülmek istediği belliydi ki... Ama, diyeceksiniz ki, ıstakoz ağı pahalıdır, sonracığıma kolay da yapılmaz.
07:41
8. BÖLÜM
Balıkçısını Bulan Olta
Şehri akşamüstü sis basmıştı. Sis Haliç yoluyla gelmiş, önce mavnalar, çatanalar, köprüler, sonra kuleler, mağazalar kaybolmuştu.
06:50
9. BÖLÜM
Barba Antimos
İngiliz imparatorluk sarayında suçlu bir asilzadenin kraliçe tarafından affını gösteren tasvirden sonra, en dikkate değer tablo, "Optimus" marka lüks lambası ilanıdır.
08:22
10. BÖLÜM
Haritada Bir Nokta
Çocukluğumdan beri haritaya ne zaman baksam, gözüm hemen bir ada arar; şehir, vilayet, havali isimlerinden hemen mavi sahile kayar...
15:48
11. BÖLÜM
Sivriada Geceleri
Bir nisan akşamı yola çıkmıştık. Geceyi o yanıp yanıp sönen ışıklar adasında geçirecek, sabah erkenden su üstü karagözüne çıkacaktık.
10:22
12. BÖLÜM
Sivriada Sabahı
Su üstü karagözüne sabah erkenden çıkılır. Kalafat, yırtık paltosuna girip kaybolduktan sonra uyuyakalmışım. Uyandığım zaman, etraf ışımıştı. İçimde bir sevinç vardı. Gözümü hemen kapadım.
12:16
13. BÖLÜM
Türk Ülkesi
Gazinonun birinde Semiramis cazı, ötekinde meşhur tenor Atina Radyosu'ndan Andon Çamakis ve arkadaşları, kitarist Lambo refakatinde...
09:29
14. BÖLÜM
Yandan Çarklı
Bir çavdar ekmeği ile kırk kuruşluk kaşar peyniri aldım. Vapurun bomboş bir kenar kanepesine, birinci mevkiden sızan ışıkların ilk pencere arası loş bir yerini seçerek oturdum. Akşam yemeğimi yedim.
06:22
15. BÖLÜM
Pay
Gelen adam kara bıyıklı, yağız, haşin bir adamdı. Kapıdan hızla girdiği halde, reisin gözünü görür görmez durakladı. Ağır ağır yürüdü.
08:04
16. BÖLÜM
Korentli Bir Hikâye
NOT: Geçenlerde bir Yunan hikâyecisi ile tanıştım. O bana hikâyelerini okudu, ben ona. Sonunda bir anlaşma yaptık. Aramızdaki bu anlaşmaya nazaran o benim hikâyemi okuyacak, aradan yirmi dört saat gibi muayyen bir zaman geçtikten sonra konuya ilişmeden istediği gibi yazacak, -isterse aynen de alabilir- imzasını atmakta bağımsız olacak. Ben de onun hikâyelerini aynı şartlarla yeniden yazacak veya aynen alacağım.
13:01
17. BÖLÜM
Kırlangıç Yuvasındaki Kadın
Bir kırlangıç, bütün bir yaz ayı boyunca iki milyona yakın kumuç, tatarcık, sinek yutarmış diye bir yerde mi okudum, yoksa gelişi güzel uyduruyor muyum?
08:04
18. BÖLÜM
Dondurmacının Çırağı
Köyde insan olarak bir kusursuz ben yoktum ama onlar benim, ben onların kusurlarımızı göre göre, ezberleye ezberleye birbirimizden öylesine soğumuş, öylesine iğrenmiştik ki, köy insanlarıyla her lakırdı alışverişimizde biraz daha kanımız tepemize fırlayarak sonunda hemen hemen kanlı bıçaklı olmuştuk.
15:46
19. BÖLÜM
Çerez politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde
çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için
çerez politikamızı
inceleyebilirsiniz.