SESLİ KİTAP
Şahmerdan
Şahmerdan, Sait Faik Abasıyanık’ın 1940’da yayınlanan hikâye kitabı. Yazarlığının ilk aşamalarından olan öykülerden oluşur. İnsan onurunu çiğneyen tavırlar, sözde uyanıklık ve sahtekârlık konusunda eleştiri ve değerlendirmelerin bulunduğu “Şahmerdan” öyküsü oldukça çarpıcı ve etkileyicidir. “Birdenbire kederlenirdi. En çok üzüldüğü şey, kendisine ehemmiyet verilmediğini sezmesiydi. En alelade şeylerden bile bütün dünyaya küskün bir hal alırdı. Sonra en küçük bir müşfik söze karşı kahramanlıklar göstermek isterdi. En çekindiği şey, kavgaydı. Birden sararırdı, kekemeleşir, yüzü karmakarışık olurdu.”
Yazan: Sait Faik Abasıyanık
Seslendiren: Caner Özyazar
Şahmerdan, Sait Faik Abasıyanık’ın 1940’da yayınlanan hikâye kitabı. Yazarlığının ilk aşamalarından olan öykülerden oluşur. İnsan onurunu çiğneyen tavırlar, sözde uyanıklık ve sahtekârlık konusunda eleştiri ve değerlendirmelerin bulunduğu “Şahmerdan” öyküsü oldukça çarpıcı ve etkileyicidir. “Birdenbire kederlenirdi. En çok üzüldüğü şey, kendisine ehemmiyet verilmediğini sezmesiydi. En alelade şeylerden bile bütün dünyaya küskün bir hal alırdı. Sonra en küçük bir müşfik söze karşı kahramanlıklar göstermek isterdi. En çekindiği şey, kavgaydı. Birden sararırdı, kekemeleşir, yüzü karmakarışık olurdu.”
Yazan: Sait Faik Abasıyanık
Seslendiren: Caner Özyazar
18 Bölüm
03:02:28
Şahmerdan
Şahmerdan kurulduğu zaman bir giyotin hali ile meydana çıkıvermişti. Direkler hazırdı. Birer birer, güçlükle iskelenin altına yerleştirildi.
09:38
1. BÖLÜM
Çelme
Hemen bir on dakika yürüyünce kasaba haricine çıkılır. Şimdi artık insan kuş misalidir. Şose hür, serazat, serseri uzanır. Yanın sıra kambur gölgen yürür. Geçenler selamünaleyküm, derler.
13:59
2. BÖLÜM
Kaşıkadası'nda
Sandalın başında Mücahit oturmuştu. İki küçük, küreklerdeydi. Ben sandalda başım döndüğü için ta dibe çömelmiştim. Denizi göremiyordum.
18:57
3. BÖLÜM
Mahpus
O gün kasabanın hapishanesi önünde müthiş bir kalabalık vardı. Bir kız meselesinden on beş yaşında hapse girmiş, Ahmet isminde bir delikanlı, o gün, kurtuluyordu.
13:02
4. BÖLÜM
Bir Define Arayıcısı
Ev kapısının önünde bir mangal, mangalın üstünde bir boru, marsık kokusu dar sokağı doldurmuş. Alışık olmayanların başları derhal döner.
12:04
5. BÖLÜM
Projektörcü
8:45 vapuru iskeleden kalktıktan sonra, uzak şimşekler yakınlaşmaya başlamıştı. Anadolu sahili bir ara gözden kayboluverdi. Yağmur, projektörün önünde, birtakım hendese-i musattaha şekilleriyle beyaz ve keskin kaynaştı.
08:56
6. BÖLÜM
Francala mı, Ekmek mi?
Tütün ve gazete bayii Çanakkale'de kolunu kaybetmiş ihtiyat zabiti Ahmet Recai Efendi'nin içine bilet koymak için yaptırdığı kağıt cüzdanlardan bir tanesi elinize geçse, derhal bir vapura atlar, Üsküdar İskelesi'ne ayak basar basmaz Recai Efendi'nin dükkanını arar bulur: "Bir bilet de bana verir misin Recai Efendi", derdiniz.
07:27
7. BÖLÜM
Paşazade
Ayşelerin evi sur haricindedir. Bizimki, Hüsamettin Paşa'nın, kocaman duvarları arasına hapsedilmiş, bahçesi çam ağaçlı -havuzu balıklı ve fıskiyeliymiş- eski konaklardandır.
05:52
8. BÖLÜM
Krallık
Ali Rıza, Kaşıkadası'na yanaştırdığı sandalını çakıllara çekti. Sonra hemen, sandalın burnu hizasına, bağdaş kurup oturdu. Uzun zaman mühim bir şeyler düşündü.
07:07
9. BÖLÜM
Çöpçü Ahmet
Çöpçü onbaşısı Ahmet'i köprü üstünde bıraktığı zaman Üsküdar arkasında bir temmuz sabahı yeni başlamıştı.
-Bana bak Ahmet oğlum, dedi, dalga geçme!
06:00
10. BÖLÜM
Köye Gönderilen Eşek
İran hududuna yakın köylerin birindendi. Bütün dertlerini, yüz kelimelik bir kamus içinde anlatabildiği için; dertsiz denebilirdi. Saçında bir tek ak olmadığı halde kırk yedi yaşındaydı.
09:44
11. BÖLÜM
Zemberek
Dedim:
-Kaç dakika var?
Birdenbire anlayamamış olmalı ki sordu:
-Neye kaç dakika var? Yüzüne şaşkın şaşkın baktım:
-Dersten çıkmaya canım! dedim.
-Haa! dedi.
Cebinden kocamanca bir gümüş saat çıkardı. Gözlerini tahtadan istemeye istemeye ayırarak, sakin, fakat korkak baktı:
-On yedi dakika...
08:48
12. BÖLÜM
Alt Kamara
Vapurun alt kamarasında, havanın en güzel zamanında; martıların suyun üstünde keyifle uçtuğu, uzakların titrediği, rüzgarların uykuda çocuk neresiyle estiği günlerde kimseler olmaz.
06:10
13. BÖLÜM
Satılık Dünya
Emin ömründe ilk defa hırsızlık yapacaktı. Emin küçük bir memurdu. Fakat hırsızlık yapmak için müsait bir mevkii vardı.
09:10
14. BÖLÜM
Köy Hocası ile Sığırtmaç
Köşeden sığırların başları gözükür gözükmez, köyün çocukları koşuşurlar; beyaz benekli sarı ineklerin kalın, yumuşak ve nemli dudakları açılır; uzun uzun köye ve çocuklara böğürürlerdi. Sığırtmaç, esmer kafasına geçirdiği şemsipersiz kasketi avuçları içinde burar; sessizce çeşme başına çekilirdi.
07:15
15. BÖLÜM
Şeytanminaresi
Yazın deniz kenarları, tenhalığı nispetinde güzeldir. Haziran içindeydik. Hiç rüzgar yoktu. Çakılla örtülü sahilden yukarıda kayalar ve kayalara yer yer asılmış çam ağaçlı, bir tarla kadar münbit uçurumlar vardı.
06:55
16. BÖLÜM
Bekâr
İlk gün müthiş canı sıkıldı. Memleketle ilk defa bu kadar içli dışlı olmuştu. Şimdi biliyordu ki orada, çıplak söğüt ağaçlarının gölgesinde, onun dedeleri, cıgarasının dumanlarında korkusu nu, güvenini, sevincini takip ettiği babası, daha yukarılarda iki servi ile bir uzun boylu cansız yeniçerinin ve bir tüylü, tatlı gözlü çoban köpeğinin ortasında mezarı kasımpatı ile dolu ninesi vardır.
16:15
17. BÖLÜM
Beyaz Pantolon
Çirozcular ilkbaharın yaza çevirdiği günlerde Ada'ya gelirler. Umumiyetle şen insanlardır. Köyden epey uzakta, uçurumların, dik tepelerin aşağısında, tepedeki yoldan küçük bir patika ile inilen ve yukarıki yoldan hiç gözükmeyen güzel, geniş bir plajın kenarında çadırlarını kuran sekiz on kişidirler.
15:02
18. BÖLÜM
Çerez politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde
çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için
çerez politikamızı
inceleyebilirsiniz.
